Horasanın Türk lehçelerini Doerfer,
özellikle şimdiki zaman, bildirme ve emir/istek ekleri esasında
sınıflandırMaktadır.[2] Bu
sınıflandırma, şimdiye dek bilinen ağızlar
esasında şöyledir:
Kuzey-Batı = Şeyh-Teymūr,
Bocnūrd, Asadlī, Kalāt (Esferâyen).
Kuzey = Zeyārat, Şīrvān, Zourom,
Quçan, Şūrak, Douġāī; aynı zamanda Nohur, Anau,
Manış, Hasar; yine Lutfābād ve Daragazdaki kaynak
kişiler.
Kuzey-Doğu = Māreşk, Conk,
Gūcgī; ve buna yakın duran Langar[3]
Güney-Doğu = Harve Olyā,
Rūhābād, Çārām-Sarcām
Güney-Batı = Cogatāy, Hokmābād,
Soltānābād, Kara-Bāġ, Pīr-Komāc; (ve
Heyetin belirttiği, Bām-Safīābad ve Esferāyen.)
Lutfābād ve Daragazda, Horasan Türkçesi
yanında Azerî Türkçesi de konuşulMaktadır. Stewarta göre,
Azerbaycan Türk dil sahası, örn., Quçanın
güneybatısına dek uzanMaktadır.[4] Doerfer bu
sınıflandırmaya, aslında Amu Deryada konuşulan
ağızları da, (örn., Qırāç), diğer
deyişle Oğuz-Özbekçesini de dahil etmektedir.[5] Ancak bu
sınıflandırmaya netlik kazandırMak için,
araştırılması gereken kimi boşlukların
doldurulması gerekmektedir.
Heyet, sınıflandırmasında
Horasan Türkçesini, Batı, Kuzey-Doğu ve Güney grubu olarak üçe
ayırmıştır: 1) Batı grubu: Bocnurd ve çevresi, Coġatāy,
Harve Ulyā; 2) Kuzeydoğu grubu: Şirvan, Quçan, Daragaz, Kalāt
ve onun çevre köyleri ve Türkmenistan'ın sınır
bölgesi; 3) Güney grubu: Nişapur, Sebzevar, Cuveyn.[6]
Bu sınıflandırmalara rağmen,
Doerfere göre:[7]
"a) Kuzeybatının (Bocnurd v.b.),
b) Kuzeydoğunun (Şīrvān v.b., d)
dışındaki eski Sovyetlerin bütün ağızları da
dahil),
c) Güneyin (Soltān-ābād v.b., yine
Kalem Ucunda görülen Safī-ābād), ve
d) Özbek Oğuzcasının
ağızları, birbirlerinden belirgin ölçüde
farklılık göstermelerinden ötürü,
-sınıflandırmalar geniş ölçüde görecelidir-,[8] Horasan Türkçesini bir lehçe olarak ele alMak
yerine, bilâkis onun, bunların dördünün bir birleşimi
olduğu da düşünülebilir. Esas itibariyle, Horasan Türkçesi
coğrafî bir kavram niteliği taşıMaktadır. Bu durumda
Oğuzcayı, bir yandan, politik anlamda diller (= bugünkü Türkiye
Türkçesi, Azerî Türkçesi, Türkmence,)[9] diger yandan dilbilimsel anlamda, -durum çekim
eki, bildirme eki, fiil çekim ekleri, leksik ve fonetik farklılıklar
göz önüne alınarak- aşağıdaki lehçelere
ayrılan bir dil gibi de ayırMak mümkündür:
a) Batı Rumeli Türkçesi, b) Doğu Rumeli
Türkçesi, (Gagavuzca, Kırım Osmanlıcası dahil), c)
Batı Anadolu Türkçesi, d) Orta Anadolu Türkçesi, e) Doğu Anadolu
Türkçesi, f) Azerî Türkçesi (vokalden sonra akuzatif eki: -yI), g) Azerî Türkçesi
(vokalden sonra akuzatif eki -nI), h) Sonkorî, i) Güney Oğuzca, j) Güney
Horasan Türkçesi, k) Kuzeybatı Horasan Türkçesi, l) Kuzeydoğu Horasan
Türkçesi (muhtemelen iki grup, bkz. yukarı), m)
Özbek-Oğuzcası, n) Türkmence / Doğu, Kuzey (Ersarı,
Sarık, Çovdur, Stavropol), o) Türkmence / diğer
ağızlar."
Mag ve -dIK eklerinin kullanım alanı,
ağırlıklı olarak Kalem Ucu dergisinin ağzı, yani
Bām o Safīābāddır.[10] -dIK eki bundan
başka, sınıflandırmada kuzeybatı ağzına
giren Conkta görülmektedir.
Bunlardan Mag eki birçok ağızda, -özellikle Kalātda
sık karşımıza çıkMaktadır.
Yukarıdaki sınıflandırmaya
göre, Doerfer, -Heyete dayanarak- Bām o Safīābādla
Esferāyeni güney-batı grubuna dahil eder. Kalāt
ağzını ise, kuzeybatı grubunda göstermesine
rağmen, -Mag ekinin Azerî Türkçesinde de benzer şeklinde
çekimlendiği dikkate alınırsa belki Heyetin de
belirttiği gibi[11], bu ağız
güney grubuna dahil edilebilir; zîra Horasan Türkçesi güneye doğru
inildikçe Azerî Türkçesinin daha çok etki alanına girmektedir.
Bunların yanısıra, kuzeybatı grubundan Bocnurd[12] ve Kuzey grubundan
Quçan[13] gereçleri üzerinde
yaptığımız taramalarda Mak eki dışında dIK
ekinin kullanımına rastlayamadık.
Türkiye
Türkçesinde Mak değil, ama mA eki, şahıs ekleriyle
çekimlenmektedir; ancak gerek -dIK ve -AcAK ekini alan sıfat fiili grubu,
gerekse bunların kalıcı adları, özellikle ikincisi,
iyelik ekini alırlar. Horasan Türkçesinde Mak eki, yan cümlede datif eki
almadan önce 3.t.k. iyelik eki ile çekimlenir: -Mag+I+n+A.
1.1 Fiilden ad
eki olarak -Mag eki
Fiilden ad eki
olarak -Mag eki şu örneklerde görülür:
oynamaġ
"oyun", Q.U.; ekinmaġ çiftçilik Q.U.
āc
olubdurdum ve yemaġuñ dālusunnan gezīdim,
acıkmıştım ve av peşinde dolaşıyordum, Q.U.,
I.53;
ġuyruġu
çanlu tülkü bu soruşMagları işidende, ..., yāduna geldi,
kuyruğu zilli tilki, bu soruları işitince, ..., aklına
geldi, Q.U., I.110.
salām
bermaġdan sōra, yuġur édenleriñ keyflerini soruşdu,
selam verdikten sonra yola çıkanların hal hatırını
sordu, Q.U., II. 29.
...
çeşmeniŋ istemaġunu edmaġuna yola düşdi,
"çeşmenin isteğini yerine getirmek için yola
çıktı" Q.U., I.71.
bu
soruşMagu soruşMaguna yetişdik ustadıng gulluguna. bu
soruyu sorMak için üstadın huzuruna vardık, (Q.U., başka bir
metinde).
bu päri
xånım yığlamax tutti, Peri Hanımı bir
ağlama tuttu, Ş.İ.,[22].
bu
åtä båxmağ olmeydi, bu ata bakMak mümkün değil!,
Ş.İ. [19].
Yan cümle fiili
olarak kullanıldığında mastar eki Mak şu formülü
alır:
-Mag + 3.t.k.
iyelik eki + yardımcı ses n +A ve tasvirî/modal fiil
Mastar ekiyle
oluşturulan bu yapı, bir birleşik fiil yapısının
görüntüsünü verir. Tasvirî fiil, asıl fiile farklı anlam katar,
onu pekiştirir ve ona farklı görünüm verir. Bu tür mastar
cümlelerinde tasviri fiil, değişik zaman ve kiplerde
çekimlenebilirken, mastarın; iyelik ekiyle birlikte datif durum ekini
aldığı gözlemlenir. Tasviri/modal yardımcı fiil,
çekimlenen mastar ekinden sonra geldiği gibi, onunla yer de
değiştirebilir. -Mag+A dur- yerine. (durdu) -Mag+U+n+A gibi. Ancak,
sonuncusunun kullanımı daha işlektir. Örneğin;
bu bağda
durdi işlämağina, şindä zindaganluğa, bu
bağda çalışmaya, burada yaşamaya başladı,
Ş.İ.[1].
bo åt
durdı yol gitmåğına, bu at yürümeye başladı,
Ş.İ., [28].
baD
tırdı ki gälsin xodāhåfızlığ étmağinä,
bir néçä ġazäl déyär, Tulu 1989, A.K., m.no: 47.
onbeş
yaşdan moġam çalMagung (!) ögrenMagunu başladum.
onbeş yaşında Makam çalmasını öğrenmeye
başladım. (Q.U.);
bir
båland dāğiñ başında (o)tırdı
xodāya mınåcāt étmağa, Yüksek bir dağın
başında Tanrıya yakarmağa başladı, Tulu 1989,
A.K.m.no: 52.
dūrdu
īslamaġuna o baxmaġuna, tâ ki südüñ īsi burnına
degdi, koklamaya ve bakmaya başladı, ta ki sütün kokusunu
aldı, Q.U., I.11.
süd tapmaġuna
geddim gezdim, tâ bir ineg tapdum, süt bulMak için bir inek bulana dek
dolaştım, Q.U., I. 62.
...
çeşmeniŋ istemaġunu edmaġuna yola düşdi,
"çeşmenin isteğini yerine getirmeğe/getirmek için yola
çıktı" Q.U., I.71.
mecbur ol-
modal yardımcı fiiliyle:
ve genem mecbûr
olīdılan ogurluġuna, ve yine hırsızlık yapmaya
mecbur oldular, Q.U. II60.
Aşağıdaki
örnekte, modal yardımcı fiilden sonra ana cümlenin yüklemi istek
kipindedir:
2 Fiilden ad
yapım eki olarak Dig eki
Bu ek, ad
yapım eki olarak işlek değildir ve Türkiye Türkçesinde AcAk ad
yapım ekini karşılaMaktadır.[16] -Dig eki az
sayıda şu örneklerde bulunur:
toñlu
xala bir ġarrı xātunudu ve birsisi yōxudu ki ona çörek
ve yeDig o geyDig zādlar getirsin. " testili teyze yaşlı
bir kadındı ve ona ekmek, yiyecek ve
giyecek
şeyler getirecek /birisi/ kimsesi yoktu, Q.U., II.3.
bir tülkü ki
yéDiginiñ dâlusunnan gezīdi, /bir tilki ki, avının
peşinde dolaşıyordu/ avının peşinde dolaşan
bir tilki, Q.U., I.9.
ekdik
"ekecek şey = ekin", Q.U.
Ekin yuvarlak
şekilleri de görülür: yedük, ekdük, geydük gibi. Bu örnekler
dışında, kuzeydoğu grubunda, Conk'tan şu
örneğe rastladık:
bizī oğlan
biz am sigDigi käfärifti. oğlumuz da artık büyüdü.[17] KL.83
Bkz.:
bakınız
ET:
Eski Türkçe
F.:
Farsça
Krş.:
karşılaştır
KL:
Kelime listesi
m.no:
metin numarası
Özb.:
Özbekçe
Q.U.: Kalem
Ucu dergisi(= Bam o Safīābād metni, bkz. Tulu 1992. Derginin iki
sayısındaki hikayeler, bu yazıda I ve II olarak
numaralandırılmış ve cümle örnekleri satır
numaralarıyla verilmiştir.)
Ş.İ.:
Şah İsmail metni (Quçandan, bkz. Doefer/Hesche 1998)
t.k.: teklik
kişi
TT:Türkiye
Türkçesi
----------, Bocnurd Folklorundan Örnekler,
2001. (
[1] Bugün Horasan
Türkçesi tan?mlamas?yla co?rafi anlamda Horasan b?lgesinin a??zlar
toplulu?undan s?z edilmektedir. Makalede Doerferin çeviriyaz?m?na sad?k
kal?nd?.
[2] Kr?. Doerfer, G.,
"The Turcic languages of Iran", The turkic languages, (yay.: Lars
Johanson ve Eva A. Csato), Routledge yay?nevi, London ve New York, s.275.
[3] Kr?. Doerfer, a.e., Kuzey-Do?u,
Güney-Do?u ve Langar, O?uz ?zbekçesini and?ran belirgin ?zellikler g?sterir.
[4] Doerfer/Hesche 1998,
s.34.
[5] Doerfere g?re,
?zbek O?uzcas?, kr?. Doerfer 1977, 194-197.
[6] bkz. Cevad Heyet,
"Horasan Türkçesi", Anayurttan Atayurda Türk Dünyas?, say?: 5, S.22.
[7] Bkz., Das
Chorasantürkische (1993), 183-191, 194-197.
[8] Ayr?ca, Conk, G?cg?,
M?re?k ve Langar a??zlar? da, di?er kuzeybat? a??zlar?ndan ayn? biçimde, bir
diyelek gibi ayr?l?r.
[9] Kald? ki, bunlar
hâlâ okullarda ??retilmekte olan resmî yaz? dilleridir, ancak bu Ka?gayca ve
Horasan Türkçesi için geçerli de?ildir.
[10] Bu yaz?da verilen
?rnekler için taranan derlemeler yaz?n?n sonunda k?saltmalar?yla birlikte
g?sterildi.
[11] Heyet, Esfer?yeni
güney grubuna dahil etmektedir. Kal?t?n Esfer?yene yak?n bir k?y olmas?, onun
ayn? gruba girme olas?l???n? güçlendirmektedir. Bu durumda s?n?fland?rma
yeniden g?zden geçirilmelidir.
[12] Bkz., Tulu, S.,
Bocnurd Folklorundan ?rnekler, 2001. (yay?na haz?r).
[13] Bkz.,
Doerfer/Hesche, Türkische Folklore-Texte..., Wiesbaden 1998.
[14] Kr?. Erkman-Akerson,
Fatma ve Ozil, ?eyda, Türkçede Niteleme, S?fat ??levli Yan Tümceler, Simurg
yay?nevi, ?stanbul 1998, s.151.
[15] s?ylemagim
kelimesinde ses dü?mesi sonucu, bir haploloji olay? mümkün g?rünmektedir ( <
s?yle-mAG+I hem s?ylemesini de).
[16] Kr?. TT: tan?d?k.
?zb.: sevdik sevgili, qald?q kal?nt?, tap?ld?q
buluntu ET: ?duq
[17] Kr?. F. ???-a? kaf
karda sidi?i kabard? (= büyüdü)
[18] Burada aya? ?oy- fiili, durmak tasviri fiili ile e? anlamda kullan?lmaktad?r. Kr?. F. p? zadan.